Baş ağrıları tüm dünyada hekime başvurularda en sık dile getirilen problemlerin başında yer alıyor. Hemen hemen herkes yılda en az birkaç defa baş ağrısından şikayet ediyor. Kadınların yüzde beşi, erkeklerin de yaklaşık yüzde üçü her yıl 180 gün ve üzerinde süreyi baş ağrılarıyla geçiriyor.
Baş ağrılarının bu kadar yaygın olması, hem kişinin hayat kalitesinin düşmesine hem de iş performansının azalmasına neden olur. Baş ağrısının sebebi; kulak burun boğaz, nörololji, göz, fizik tedavi, kardiyoloji, dahiliye ve psikiyatriyi ilgilendiren bir çok durum olabilir. baş ağrısı, burun hastalıklarının dışında migren, astigmat, hipertansiyon, boyun-omuz kaslarının gerilimi, boyunda kireçlenme ya da boyun fıtığı gibi sebeplerden de ortaya çıkabilir.
Baş ağrısının tanısında, özellikle de migrende objektif tanı kriterleri olmaması nedeniyle migren tanısı alan kişilerin, bir kez daha mutlaka kulak burun boğaz muayenesinden geçmesinin yerinde olacağını düşünmekteyim.
Baş ağrılarında burun kaynaklı sebepler ise asla atlanmaması gereken grubu oluşturur. Atlanmamalıdır çünkü yıllarca çektiğimiz baş ağrılarının sebebi şayet burun ve sinüsler ise, çözümü gerçekten de çok kolaydır. Bu sorunun ortadan kaldırılması hastanın bir daha ilaç kullanmaması anlamına gelebiliyor.
Gerçekten de bu şekilde bize başvuran çok sayıda hastamız var. Bu hastalar yıllardır ağrı kesiciler ya da başka ilaçlarla baş ağrısına çözüm ararken, bir şeyi eksik yaptıklarının farkına ne yazık ki çok geç varıyorlar. Nedir bu eksiklik? Basit bir kulak burun boğaz muayenesi…
Yıllarca baş ağrısından muzdarip olan hastalar, yapılan kulak burun boğaz muayenesi sonucu baş ağrısının burundan kaynaklanan basit bir sebep olduğunu öğrendiklerinde seviniyorlar. Çünkü baş ağrısı nedeni olan burun kökenli sorunların basitçe çözümü, belki bir daha hiç baş ağrısı çekmemesi, belki de bir daha hiç ilaç kullanmaması anlamına gelebiliyor.
İnsanların akıllarına burun kaynaklı baş ağrısı deyince yalnızca sinüzit geliyor. Dolayısıyla çekilen filimlerde sinüzit çıkmamışsa: “Bu baş ağrısı burundan kaynaklanmıyor…” deyip çözümü başka yerlerde arıyorlar.
Oysa ki; burun kaynaklı baş ağrılarını sadece sinüzitle ilişkilendirmek oldukça yanlış bir bakış açısıdır. Burun kaynaklı baş ağrılarında; burun tıkanıklığına yol açan tüm sebepler ki bunlar; alerjik hadiseler, burun kemiği eğikliği-burun kıkırdağı eğikliği dediğimiz deviasyon, burun eti büyümeleri olabilir. Bunun dışında burun kemiği eğikliğinin orta burun etleriyle teması; “temas baş ağrıları” dediğimiz zonklayıcı tipte, alın ve göz çevrelerinde yoğun ağrılara neden olabilmektedir. Ayrıca horlama da burun kaynaklı olabilir ve tek başına horlama baş ağrısı sebebi olarak karşımıza çıkabilir.
Burun kıkırdak eğikliğinin düzeltilmesi, burun etinin basitçe küçültülmesi, solunum yolunun iyice açılması, alerjinin ortadan kaldırılması, horlamanın önüne geçilmesi, sinüzit varsa bunun düzeltilmesi, burun eti-burun kemiği temasının kakması baş ağrılarının tamamen ortadan kalkmasına olanak sağlayabilir.
Baş ağrılarının burun kaynaklı olmadığı tespit edilirse, bu ağrıların ortadan kaldırılması ile ilgili farklı tedavi seçenekleri denenebilir